Osmanlı
İmparatorluğu
Osmanlı İmparatorluğu ya da Osmanlı Devleti (Osmanlı
Türkçesi: دَوْلَتِ عَلِيّهٔ عُثمَانِیّه - Devlet-i
ʿAliyye-i ʿOsmâniyye[8][9]) 1299-1923 yılları arasında varlığını sürdürmüş
Türk-İslam devleti. Doğu Avrupa, Güneybatı Asya ve Kuzey Afrika'ya kadar
topraklarını genişletmiş ve 16. yüzyılda dünyanın en güçlü imparatorluğu halini
almıştır. Arnold Joseph Toynbee gibi bazı tarihçiler Türkiye'nin tek ardıl
devlet sayılması gerektiğini savunurlar.[10]
Devletin kurucusu ve Osmanlı Hanedanının atası olan Osman
Gazi, Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyundandır.[11] Devlet, Bilecik ilinin
Söğüt ilçesinde kurulmuştur. Osmanlı Devleti'nin bağımsız bir devlet olarak
tarih sahnesine çıkması yaygın kabule göre 1299 yılında olmuştur. Ancak Prof.
Dr. Halil İnalcık ve bazı diğer akademisyenler, Osmanlı Devleti'nin 1299'da
Söğüt'te değil 1302'de Yalova'da Bizans'a karşı yaptığı Bafeus Savaşı
sonrasında devlet niteliğini kazandığını iddia ederler.[12][13] İstanbul ile
sınırlı bir şehir devletine dönüşmüş olan Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'nu
yıkmış, bazı tarihçilere göre bu Yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur. Osmanlı
İmparatorluğu gücünün doruğunda olduğu 16. ve 17. yüzyıllarda üç kıtaya
yayılmış ve Güneydoğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın büyük bölümünü
egemenliği altında tutmuştur. Ülkenin sınırları batıda Cebelitarık Boğazı (ve
1553'te Fas kıyıları'na, doğuda Hazar Denizi ve Basra Körfezi'ne, kuzeyde
Avusturya, Macaristan ve Ukrayna'nın bir bölümüne ve güneyde Sudan, Eritre,
Somali ve Yemen'e uzanmaktaydı.[14] Osmanlı İmparatorluğu 29 eyaletten ve
vergiye bağlanmış Boğdan, Erdel ve Eflak prensliklerinden oluşmaktaydı. Devlet
zaman zaman denizaşırı topraklarda da söz sahibi olmuştur. Atlantik
Okyanusu'ndaki kısa süreli toprak kazanımları Lanzarote[15] (1585), Madeira
(1617), Vestmannaeyjar[16] (1627) ve Lundy[17](1655) bu duruma örnek olarak
gösterilebilir.
Devlet altı yüzyıl boyunca Doğu dünyası ile Batı dünyası
arasında bir köprü işlevi görmüştür. Hakimiyeti altında bulunan topraklarda
yaşayan halklar zaman zaman, toplu ya da yerel ayaklanmalar ile Osmanlı
iktidarına karşı çıkmışlardır. Genel olarak din, dil ve ırk ayrımından uzak
durduğu için yüzyıllarca birçok devleti ve milleti hakimiyeti altında tutmayı
başarmıştır.[18]Osmanlı İmparatorluğu, eski Türk örf ve adetlerinin ve İslam
kültürünün yükümlülüklerinin doğrultusunda bir yönetim şekli belirlemiştir.
Beylik (1299 öncesi)
Osmanlı Devleti beylik dönemi
Beylik döneminin ne zaman başladığı belli değildir. Osman
Gazi birliklerinin 1298 yılında İnegöl ve civarını fethetmesi sonucunda
bağımsızlığını ilan etti [20]. Bu dönemde beylik dönemi sona ermiştir. Beylik
döneminin ne zaman başladığı belli değildir. Osman Gazi birliklerinin 1298
yılında İnegöl ve civarını fethetmesi sonucunda bağımsızlığını ilan etti [20].
Bu dönemde beylik dönemi sona ermiştir.
Moğol İmparatorluğu
döneminde kaçan
Süleyman Şah komutasındaki Kayılar ilk olarak 1227 yılında Anadolu'ya
geldiler[21]. Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı Alaeddin Keykubad, Kayıları
Karacadağ ve bölgesine yerleştirdi. Kayılar bu sırada 50.000
kişiydiler[20].Süleyman Şah'ın Fırat Nehri'nden geçerken, boğulması üzerine,
Kayı Boyu'na mensup bazı kişiler Erzurum ve Erzincan civarına göç ettiler.[21]
Bazıları da Suriye ve yeniden anayurtlarına göç etti. döneminde kaçan Süleyman
Şah komutasındaki Kayılar ilk olarak 1227 yılında Anadolu'ya geldiler[21].
Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı Alaeddin Keykubad, Kayıları Karacadağ ve
bölgesine yerleştirdi. Kayılar bu sırada 50.000 kişiydiler[20].Süleyman Şah'ın
Fırat Nehri'nden geçerken, boğulması üzerine, Kayı Boyu'na mensup bazı kişiler
Erzurum ve Erzincan civarına göç ettiler.[21] Bazıları da Suriye ve yeniden
anayurtlarına göç etti.
Anadolu Selçuklu Devleti
Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı Alaeddin Keykubad,
Kayıları Karacadağ ve bölgesine yerleştirdi. Kayılar bu sırada 50.000
kişiydiler[20].Süleyman Şah'ın Fırat Nehri'nden geçerken, boğulması üzerine,
Kayı Boyu'na mensup bazı kişiler Erzurum ve Erzincan civarına göç ettiler.[21]
Bazıları da Suriye ve yeniden anayurtlarına göç etti. Anadolu Selçuklu Devleti
hükümdarı Alaeddin Keykubad, Kayıları Karacadağ ve bölgesine yerleştirdi.
Kayılar bu sırada 50.000 kişiydiler[20].Süleyman Şah'ın Fırat Nehri'nden
geçerken, boğulması üzerine, Kayı Boyu'na mensup bazı kişiler Erzurum ve
Erzincan civarına göç ettiler.[21] Bazıları da Suriye ve yeniden anayurtlarına
göç etti.
Alaeddin Keykubad
Kayıları Karacadağ ve bölgesine yerleştirdi. Kayılar bu
sırada 50.000 kişiydiler[20].Süleyman Şah'ın Fırat Nehri'nden geçerken,
boğulması üzerine, Kayı Boyu'na mensup bazı kişiler Erzurum ve Erzincan
civarına göç ettiler.[21] Bazıları da Suriye ve yeniden anayurtlarına göç etti.
Kayıları Karacadağ ve bölgesine yerleştirdi. Kayılar bu sırada 50.000
kişiydiler[20].Süleyman Şah'ın Fırat Nehri'nden geçerken, boğulması üzerine,
Kayı Boyu'na mensup bazı kişiler Erzurum ve Erzincan civarına göç ettiler.[21]
Bazıları da Suriye ve yeniden anayurtlarına göç etti.
Ertuğrul Gazi
Ertuğrul Gazi ise Söğüt ve civarına yerleşti. Bu sırada
buraları fethetti. Ertuğrul Gazi yaklaşık 1000 km2 civarı bir toprak
fethetmişti[22]. Ertuğrul Gazi tahminen 90 yada 83 yaşında ölmüştü.[23][24]
Aşiret Osman Bey'i seçti. Osman Gazi, devlete adını vermiştir. Ertuğrul Gazi
ise Söğüt ve civarına yerleşti. Bu sırada buraları fethetti. Ertuğrul Gazi
yaklaşık 1000 km2 civarı bir toprak fethetmişti[22]. Ertuğrul Gazi tahminen 90
yada 83 yaşında ölmüştü.[23][24] Aşiret Osman Bey'i seçti. Osman Gazi, devlete
adını vermiştir. Ertuğrul Gazi ise Söğüt ve civarına yerleşti. Bu sırada
buraları fethetti. Ertuğrul Gazi yaklaşık 1000 km2 civarı bir toprak
fethetmişti[22]. Ertuğrul Gazi tahminen 90 yada 83 yaşında ölmüştü.[23][24]
Aşiret Osman Bey'i seçti. Osman Gazi, devlete adını vermiştir.
Kuruluş (1299 - 1453)
Osman Gazi Devri:
1299 yılına gelindiğinde Anadolu Selçuklu Devleti yıkılmak
üzereydi. Bu sırada Osman Gazi, yakın arkadaşlarıyla Bilecik, Yarhisar ve son
olarak da İnegöl'ü 1299 yılında fethetti.[22] Osman Gazi, ardından Yenişehir ve
civarını 1301 yılında fethetti. Yenişehir başkent yapıldı. Bazı yazarlarca
devletin kuruluşu 1299, bazılarınca ise 1301 tarihi kabul edilir. Prof. Dr.
Halil İnalcık ise 1302 yılındaki Koyunhisar Savaşı ile devletin kurulduğunu
iddia etmiştir. 1302 yılında Doğu Roma İmparatorluğu kuvvetleri, Osman Gazi'yi
durdurmak için yola çıktı. Osman Bey'in 2000, Bizans'ın ise 5000 civarında
askeri vardı. Osman Bey, 27 Temmuz 1302'de yapılan savaşı kazandı. Ardından da
Mudanya ve civarı fethedildi.[22]
Sınırların genişlemesi:
Osmanoğulları Beyliği'nin genişlemesi, Marmara bölgesindeki
büyük Doğu Roma kentlerinden Bursa'nın 1326'da Osmanoğulları Beyliği'nin eline
geçmesiyle sürdü. Bursa'nın alınışını göremeden o yıl ölen Osman Bey'in yerine
geçen oğlu Orhan Bey zamanında da Osmanoğulları Beyliği'nin gelişmesi hızlandı.
Para bastırarak Osmanoğulları Beyliğini, Osmanlı Devleti haline getirdi.
Bursa'nın ardından Marmara bölgesinin öteki büyük Doğu Roma kentleri, İznik ve
İzmit de Osmanlılar'ın eline geçti. Osmanlı ilerlemesini durdurmak isteyen ve
başında Doğu Roma İmparatoru III. Andronikos'un bulunduğu bir Doğu Roma ordusu
Maltepe (Palekanon) Savaşı'nda bozguna uğratıldı (1329). Osman Bey döneminde,
Osmanoğulları Beyliği yalnız Doğu Roma topraklarında genişlemişti.
Orhan Bey döneminde ise komşu Türk Beyliklerinin
topraklarında da genişlemeye başladı. Böylece Osmanlılar hem Karesi Beyliği'nin
donanmasına, hem Rumeli'ye geçiş için önemli bir takım noktalara, hem de Rumeli
topraklarını iyi tanıyan Karesi komutanlarına sahip oldular. Osmanlılar
Rumeli'ye Doğu Roma İmparatorluğu'nda Palaiologoslar ile Kantakuzenoslar
arasındaki taht kavgalarından yararlanarak, 1354'te ayak bastılar.
Osmanlılar'ın Balkanlar'da ele geçirdikleri ilk üs Gelibolu Yarımadası'nda
Çimpe Kalesi oldu. Orhan Bey'in yerine oğlu I. Murat (1362 - 1389) geçti. Doğu
Roma o sıralarda iç karışıklıklar içindeydi. Kantakuzen, Orhan Bey'den, Çimpe
Kalesi karşılığında yardım istedi. Orhan Bey, Doğu Roma Tekfurlarını (vali)
bozguna uğrattı ve Çimpe'yi Rumeli'ye geçişte üs olarak kullandı. İznik ele
geçince Orhan gazi tuğrasının olduğu ilk Osmanlı parasını bastırtarak,
tarihteki ilk padişah oldu. Donanma ilk kez Orhan Bey zamanında kuruldu ve
Osmanoğulları Beyliği, Osmanlı Devleti haline geldi. Yine Orhan Gazi zamanında,
6 yıl süren kuşatmanın ardından Bursa alınarak başkent yapıldı.
Murat Hüdavendigar
Resim 1 3
Balkan fetihlerini hızla sürdürdü. 1363'te
Edirne yakınlarında Sazlıdere denilen yerde, Osmanlı ilerlemesini durdurmak
isteyen bir Doğu Roma - Bulgar ordusu yenilgiye uğratıldı ve bu zaferin
ardından Edirne Osmanlılar'ın eline geçti. Kısa bir süre sonra, Edirne'yi geri
almak isteyen Macar - Sırp - Bulgar - Eflâk - Bosna birleşik ordusu Edirne
yakınlarında, Sırpsındığı Savaşı'nda ağır bir yenilgiye uğratıldı (1364).
Osmanlılar kısa süre içinde Bulgaristan'ı, Yunanistan'ı ve Sırbistan'ı ele
geçirmeyi başardılar. 14.yy. sonlarında Osmanlı sınırı Tuna'ya ve Belgrad'a
dayanmış bulunuyordu. Balkan devletlerinin ve onları destekleyen Avrupa
devletlerinin Osmanlı ilerlemesini durdurma çabaları, I. Kosova Savaşı (1389),
Niğbolu (1396), Varna (1444), II. Kosova Savaşı (1448) savaşları ile kırıldı.
İstanbul'un Osmanlılar'ın eline geçmesinden önce Belgrad ve dolayları,
Arnavutluk, bazı liman şehirleri dışında Balkanlar büyük ölçüde Osmanlı
egemenliğine girmiş bulunuyordu. Bu döneminde Germiyanoğlu Süleyman Şah'ın kızı
ile I.Murat'ın oğlu Şehzâde Bayezit'in evlenmeleri, Kütahya, Tavşanlı, Emet,
Simav ve Gediz dolaylarının çeyiz olarak Osmanlılar'a geçmesine neden oldu.
Yine I. Murat döneminde Osmanoğulları Beyliği, Hamitoğulları Beyliği'nden
Akşehir, Yalvaç, Beyşehir, Karaağaç ve Seydişehir'i 1374'te 80.000 altın
karşılığı satın alarak Anadolu'daki bu genişleme, kendilerini Anadolu
Selçukluları'nın vârisi sayan Karamanoğulları Beyliği ile sınırdaş yaptı ve bu
durum Osmanlı - Karaman mücadelesinin başlamasına neden oldu. I. Murat'ın oğlu
Yıldırım Bayezit (I. Bayezit) (1389 - 1402) tahta geçer.
Yıldırım Bayezit
Yıldırım Bayezit döneminde, Anadolu Türk birliği yeniden
sağlandı. Ancak Osmanlı Devleti'nin bu kadar güçlenmesi, o sırada bir Çin
seferi hazırlığında olan Timur'u korkuttu. Batısında böylesine güçlü bir devlet
bırakmak istemeyen Timur, Karakoyunlu ve Celayirîli hükümdarının Osmanlı
Devleti'ne sığınmasını bahane ederek Osmanlı Devleti'ne savaş açtı ve Ankara'ya
kadar geldi. O sırada İstanbul'u kuşatmakta olan Bayezid kuşatmayı kaldırdı ve
Çubuk Ovası'nda Timur'un ordusu ile karşılaştı. 28 Temmuz 1402de yapılan Ankara
Meydan Savaşı'nda Bayezid kendisine bağlı Türk boylarının ona ihanet etmesinin
de etkisiyle çok ağır bir yenilgi aldı ve Timur'a esir düştü. Değişik
tarihcilerin verdikleri değişik nedenlerle, büyük olasılıkla esarete fazla
dayanamaması nedeniyle Yıldırım Bayezit 8 Mart 1403de Akşehir'de öldü.
Ankara Meydan Savaşı
Ankara Meydan Savaşı'nda Bayezid kendisine bağlı Türk
boylarının ona ihanet etmesinin de etkisiyle çok ağır bir yenilgi aldı ve
Timur'a esir düştü. Değişik tarihcilerin verdikleri değişik nedenlerle, büyük
olasılıkla esarete fazla dayanamaması nedeniyle Yıldırım Bayezit 8 Mart 1403de
Akşehir'de öldü. Ankara Meydan Savaşı'nda Bayezid kendisine bağlı Türk
boylarının ona ihanet etmesinin de etkisiyle çok ağır bir yenilgi aldı ve
Timur'a esir düştü. Değişik tarihcilerin verdikleri değişik nedenlerle, büyük
olasılıkla esarete fazla dayanamaması nedeniyle Yıldırım Bayezit 8 Mart 1403de
Akşehir'de öldü.
I.
Mehmet
Fetret Devri adı verilen dönemin başında Timur, Anadolu
beylerini eski topraklarına kavuşturdu. Osmanlı Devleti'ni kimin idare edeceği
Bayezid'in oğulları, İsa, Süleyman, Musa ve Mehmet arasında mücadelelere yol
açtı. Osmanlı devleti merkezleri olan Bursa ve Edirne birkaç defa el değiştirdi
ve bu şahzadeler ellerine geçirdikleri başkentte kendilerini Osmanlı Sultanı
ilan ettiler. Önce İsa Çelebi, ondan sonra Süleyman Çelebi ve en sonunda Musa
Çelebi elimine edildikten sonra 1413 yılında Mehmet Çelebi tek başına Osmanlı
Sultanı olarak tahta çıktı. Çelebi Mehmet, Osmanlı devletinin birliğini yeniden
sağladı ve devleti babasının zamanındaki eski gücüne kavuşturdu. Bu dönemde
Venediklilerle yapılan ilk deniz savaşı, başarısızlıkla sonuçlandı. 1421'de
yerine oğlu Sultan II. Murat padişah oldu.
Timur Yıldırım ve Mustafa Çelebi
Timur Yıldırım'ın oğlu Mustafa Çelebi'yi de beraberinde
Semerkant'a götürmüştü. Mustafa Çelebi olduğunu iddia eden (ve çok tarihçiye
göre gerçekte Mustafa Çelebi olan) bir kişi Mehmet Çelebi saltanatının son
yıllarında hükümdarlık iddiasında bulundu; Venediklilerin desteğiyle Selanik
dolaylarında kuvvet toplayan Mustafa Çelebi Mehmet Çelebi'ye yenilerek Doğu
Roma'ya sığındı. 1421de II. Murat saltanatı başında Mustafa Çelebi
Bizanslıların desteğiyle büyük bir isyan başlattı ve bir müddet devlet merkezi
Edirne'yi ve Rumeli idaresini eline alarak adına hutbe okutarak ve para
bastırarak kendini Osmanlı Sultanı ilan etti.
II. Murat
II. Murat'in Veziriazami Amasyalı Beyazid Paşa Sazlıdere
Savaşından yenilip esir düştü ve öldürüldü. Mustafa ordusuyla Anadolu'ya geçip
Bursa'ya hücum edip şehri kuşattı. Fakat II. Murat'in usta vezirleri tarafından
Mustafa'nın çevresine onun bir düzmece olduguna inandırıldı; baş danışmanı
vezirlik unvanı verilme sözü ile ayartıldı ve Bursa yakınlarına gelen ordusu
dağıldı. Trakya'ya kaçtı ise orada da tutunamadı ve Kızılağaç Yenicesi'nde
yakalanıp Edirne'de idam edildi. Düzmece Mustafa olayı denilen bu büyük isyan
II. Murat'ın karşılaştığı ilk isyan olmadı. Ertesi yıl genç küçük kardeşi Küçük
Mustafa isyan etti; İznik'i ele geçirdi ve yine baş danışmanı ihanetiyle bu
isyan da bastırıldı.
Yükselme (1453 - 1579)
Ana madde: Osmanlı Devleti Yükselme Dönemi
II. Mehmed
1453'te kuşattığı İstanbul'u 29 Mayıs 1453'te fethetti ve
başkent yaptı. , 1453'te kuşattığı İstanbul'u 29 Mayıs 1453'te fethetti ve
başkent yaptı. , 1453'te kuşattığı İstanbul'u 29 Mayıs 1453'te fethetti ve
başkent yaptı. , 1453'te kuşattığı İstanbul'u 29 Mayıs 1453'te fethetti ve
başkent yaptı. 1453'te kuşattığı İstanbul'u 29 Mayıs 1453'te fethetti ve
başkent yaptı. , 1453'te kuşattığı İstanbul'u 29 Mayıs 1453'te fethetti ve
başkent yaptı. , 1453'te kuşattığı İstanbul'u 29 Mayıs 1453'te fethetti ve
başkent yaptı. , 1453'te kuşattığı İstanbul'u 29 Mayıs 1453'te fethetti ve
başkent yaptı. 1453'te kuşattığı İstanbul'u 29 Mayıs 1453'te fethetti ve
başkent yaptı. , 1453'te kuşattığı İstanbul'u 29 Mayıs 1453'te fethetti ve
başkent yaptı. , 1453'te kuşattığı İstanbul'u 29 Mayıs 1453'te fethetti ve
başkent yaptı. , 1453'te kuşattığı İstanbul'u 29 Mayıs 1453'te fethetti ve
başkent yaptı.
Ana madde: İstanbul'un Fethi
Ardından, Doğu Roma tahtı üzerinde hak iddia edebilecek
hanedanlara karşı harekete geçti. Mora Despotluğu (1460), Trabzon Rum
İmpratorluğu (1461) ve Palailogoslar ile akrabalığı bulunan Galtulusi ailesini
ortadan kaldırdı. Sırbistan, Bosna ve Hersek'i ilhâk etti (1459). Bünyesinde
birden çok müslüman ve hristiyan ulusu barındıran Osmanlı Devleti böylece
resmen İmparatorluk unvanı kazanmış oldu. Balkanlar'da genişleme Osmanlı
Devleti'ni Tuna üzerinde Macaristan'la; Arnavutluk, Yunanistan kıyıları ve Ege
Denizi'nde Venedik'le karşı karşıya getirdi. Uzun bir savaş (1463 - 1478)
sonunda Venedik, İşkodra, Akçahisar kentleriyle Limni ve Eğriboz adalarını
Osmanlılar'a bırakmayı ve elde ettiği ticaret serbestliği karşılığında her yıl
10.000 altın ödemeyi kabul etti. Bu savaş sürerken II. Mehmed, Karamanoğulları
Beyliği'ni ortadan kaldırdı (1468); Karamanoğulları'nı koruyan ve Venedik'le
bir antlaşma yapan Akkoyunlu hükümdârı Uzun Hasan'ı Otlukbeli'nde ağır bir
yenilgiye uğrattı. Bu zaferle Osmanlı Devleti Fırat'ın batısındaki Anadolu
topraklarına yerleşti; Gedik Ahmet Paşa'nın Toroslar'ı ve Akdeniz kıyılarını
zaptetmesiyle de Mısır Memlûkları ile sınırdaş oldu. Gedik Ahmet Paşa'nın
1475'te kuzey Karadeniz'e yaptığı sefer, Ceneviz kolonileri Kefe ve Sudak'ın fethi
ve Kırım Hanlığı'nın Osmanlı himayesine girmesiyle sonuçlandı. Böylece Osmanlı
Devleti bir iç deniz durumuna gelen Karadeniz üzerinde siyâsi ve iktisâdi tam
bir egemenlik kurdu. II. Mehmed'in güney İtalya'nın fethiyle görevlendirdiği
Gedik Ahmet Paşa, denizaşırı bir seferle Napoli Krallığı'nın elinde bulunan
Otranto'yu aldı ve İtalya içlerinde harekâta başladı. Ama II.Mehmet'in 49
yaşındaki ölümü (1481) bu seferin yarım kalmasına neden oldu.
II. Bayezit (1481 - 1512), taht kavgasına girişen kardeşi
Cem'i yeniçerilere dayanan İshak ve Gedik Ahmet paşaların desteğiyle yendi;
Cem, Rodos Şövalyeleri'ne sığınmak zorunda kaldı. 1484'teki Boğdan seferi ile
kuzey ticaretinin zengin limanları Kili ve Akkerman Osmanlı Devleti'ne katıldı.
Cem'i ve Karamanoğulları'nın kalıntılarını destekleyen Memlûklar'la savaş (1485
- 1491) ise genellikle Osmanlılar'ın yenilgisiyle sonuçlandı. Venedik'le savaş
(1499 - 1503), Devlete Modon, Koron, Navarin, İnebahtı limanlarını kazandırdı.
Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail'in Anadolu'daki müritlerine
karşı şiddetli bir mücadeleye girişti. Şah İsmail'e karşı Çaldıran'da kazandığı
zaferden (1514) sonra Tebriz'e kadar ilerledi. Bundan sonra I. Selim,
Memlükler'a karşı harekete geçti. Ateşli silahlardaki üstünlüğü sayesinde
kazandığı Mercidâbık (1516) ve Ridâniye (1517) savaşları, Osmanlı Devleti'ne
Suriye, Filistin ve Mısır'ı kazandırdı. Hicaz, Osmanlı egemenliğine girdi.
Böylece Osmanlı Devleti, Hint Okyanusu'na açılma olanağına kavuştu ve İslam
dünyasının önderliğini tartışmasız biçimde ele geçirdi. Bu arada I. Selim,
halife ünvânı aldı ve bu unvan kendisinden sonra gelen Osmanlı padişahları
tarafından da kullanıldı.
Kanuni Sultan Süleyman
Onun döneminde devlet
en güçlü ve şaşalı dönemini yaşamıştır.46 yıllık hükümdarlığında devlet doğal
sınırlarına ulaşmış ve tam anlamıyla günümüzde süper güç tabir edilen konuma
ulaşmıştır. Ayrıca, 13 büyük sefer düzenlemiştir. Başlıca seferleri; 1521'de
Belgrad, 1522'de Rodos, 1526'da Mohaç, 1534'de Bağdat ve Tebriz, 1538'de
Boğdan'ın tamamı ve Preveze, 1541'de Macaristan'ın tamamı, 1543'de Estergon,
1551'de Trablusgarp, 1553'de Safevi topraklarının bir kısmı, 1566'da
Zigetvar'dır. Kanuni, I. Selim'den 6.557.000 km2 olarak devraldığı Osmanlı
İmparatorluğu'nu, kırk altı yılda 14.893.000 km2'ye ulaştırmıştır (Avrupa'da
1.998.000 km2, Asya'da 4.169.000 km2, Afrika'da da 8.726.000 km2 olmak üzere).
Zigetvar fethedilmeden bir gün önce, 6 Eylül 1566 tarihinde hayatını kaybetti.
Duraklama (1579 - 1699)
Osmanlı Devleti Duraklama Dönemi
Osmanlı'da duraklama dönemi Sokullu Mehmet Paşa'nın
ölmesiyle başlamıştır. Deneyimsiz kişilerin tahta geçmesi ile merkezi yönetimin
bozulması sonucu, devlet yönetiminde otoritenin sarsılması, halkın devlete olan
güveninin azalmasına ve iç isyanların çıkmasına neden olmuştur. Özellikle
yeniçeriler artık padişaha karşı gelmekteydi. Yeniçerilerdeki 'Ocak, devlet
içindir.' anlayışı yerine 'Devlet, ocak içindir.' anlayışı gelişmiştir.
Osmanlı Devleti'nin yükselişi ve çöküşü (1299-1920)
Avusturya ve İran seferleri sonucu oluşan ekonomik
sıkıntılar, tımar sisteminin bozulması ve nüfus artışının yarattığı sosyal
hayattaki sıkıntılar ve çağın gerisinde kalınması ile eğitim alanındaki
bozulmalar sonucu devlet duraklama dönemine girmiştir. Coğrafi keşiflerle
ticaret yollarının önem kaybetmesi, sık padişah değişmeleriyle çok verilen
cülus bahşisi ve yeniçerilerin artmasıyla verilen ulufe miktarının da artması
Osmanlı ekonomisini yıpratmıştır.
Celali ayaklanmaları
Osmanlı toprak
düzenini büyük ölçüde değiştirmiş, ağır vergiler yüzünden ya da “Büyük Kaçgun”
sırasında yerlerinden olan çiftçilerin toprakları mültezimlerin ya da yerel
yöneticilerin eline geçmiştir. Vergiler yüzünden borca giren köylüler,
işledikleri toprakları sonunda tefecilere kaptırdılar. Osmanlı toprak düzeninin
belkemiği olan tımar sistemi bozuldu. Büyük nüfus hareketleri ortaya çıktı ve
kentlere büyük göçler oldu. Tarımsal üretim geriledi ve kıtlık tarım ürünleri
fiyatlarının yükselmesine yol açtı. On binlerce insan yaşamını yitirdi ve pek
çok yerleşim yeri yıkıma uğradı. Osmanlıda eğitim(ilmiye)nin bozulması da
Osmanlıyı geriletmiştir. Avrupa'daki gelişmeleri (Reform, Rönesans) Osmanlı
Devleti'nin takip etmemesi Osmanlı için bir dezavantaj olmuştur.
NOT:Osmanlı Devleti'nin eğitim sisteminin bozulmasının
nedeni Beşik Ulemalığı denilen sistemin ortaya çıkmış olmasıdır.Bu sisteme göre
müderrislerin(Öğretmen) yeni doğan çocukları doğduğu andan itibaren
medrese(Eğitim yuvası) öğretmeni sayılıyordu.
Gerileme (1699- 1792)
Gazi Halife, Sultan III. Selim,Selīm-i sālis Han,
Ana madde: Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi
Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi, Osmanlı tarihinde Karlofça
Antlaşması’ndan (1699) başlayarak, Yaş Antlaşmasına kadar (1792) geçen süreye
denir. Bu dönemin sonlarına doğru, Osmanlı Devleti'ne Avrupalılar tarafından
"Hasta Adam" denmeye başlanmıştır. Çünkü bu dönemde Osmanlı Devleti,
büyük oranda toprak kayıpları yaşamıştır.
Bu dönemde Karlofça ve İstanbul Antlaşması’yla kaybedilen
yerleri geri almak ve mevcut toprakları korumak amacıyla batıda Avusturya ve
Venedik, kuzeyde Rusya ve doğuda İran ile savaşlar yapılmıştır.
Bu yüzyılda Avrupa’dan geri kalındığı Pasarofça
Antlaşması’ndan itibaren kabul edilmiş ve yapılan ıslahatlarda Avrupa örnek
alınmıştır.
26 Ocak 1699 tarihinde Kutsal
Roma Cermen İmparatorluğu
imzalanan Karlofça
Antlaşması, Osmanlı-Kutsal ittifak Savaşları'nı bitirmiştir. Karlofça
Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin toprak kaybettiği ilk antlaşmadır. Bu tarihten
sonra Osmanlı Devleti'nin gerileme dönemi başlamıştır. Papa tarafından Osmanlı
Devleti'ne karşı Almanya İmparatorluğu, Avusturya Arşidüklüğü, Polonya
Krallığı, Rusya Çarlığı, Malta Sen Jean Şövalyeleri Tarikati ve
Venediklilerden(İtalyan) oluşan bir ittifak ile uzun süren savaşlar sonunda
yorgun düşen Osmanlı Devleti, Banat ve Temeşvar hariç, bütün Macaristan ve
Erdel Beyliği Avusturya'ya, Ukrayna ve Podolya Lehistan'a, Mora ve Dalmaçya
kıyıları Venediklilere bırakmıştır. imzalanan Karlofça Antlaşması,
Osmanlı-Kutsal ittifak Savaşları'nı bitirmiştir. Karlofça Antlaşması, Osmanlı
Devleti'nin toprak kaybettiği ilk antlaşmadır. Bu tarihten sonra Osmanlı
Devleti'nin gerileme dönemi başlamıştır. Papa tarafından Osmanlı Devleti'ne
karşı Almanya İmparatorluğu, Avusturya Arşidüklüğü, Polonya Krallığı, Rusya
Çarlığı, Malta Sen Jean Şövalyeleri Tarikati ve Venediklilerden(İtalyan) oluşan
bir ittifak ile uzun süren savaşlar sonunda yorgun düşen Osmanlı Devleti, Banat
ve Temeşvar hariç, bütün Macaristan ve Erdel Beyliği Avusturya'ya, Ukrayna ve
Podolya Lehistan'a, Mora ve Dalmaçya kıyıları Venediklilere bırakmıştır.
Kaybettiği Topraklar
Bu yüzyıl başlarında Osmanlı Devleti, kaybettiği toprakları
geri alarak Avrupa'da tutunmayı ve eski gücünü korumayı amaçlamıştır. Ancak bir
süre sonra bu amacına ulaşamayacağını anlayınca elindeki toprakları koruma
politikası izlemeye başlamıştır. Bu yüzyıl başlarında Osmanlı Devleti,
kaybettiği toprakları geri alarak Avrupa'da tutunmayı ve eski gücünü korumayı
amaçlamıştır. Ancak bir süre sonra bu amacına ulaşamayacağını anlayınca
elindeki toprakları koruma politikası izlemeye başlamıştır. Bu yüzyıl
başlarında Osmanlı Devleti, kaybettiği toprakları geri alarak Avrupa'da
tutunmayı ve eski gücünü korumayı amaçlamıştır. Ancak bir süre sonra bu amacına
ulaşamayacağını anlayınca elindeki toprakları koruma politikası izlemeye
başlamıştır.
Dağılma (1792 - 1922)
II.
Abdülhamit
Ana madde: Osmanlı Devleti Dağılma Dönemi
Bu dönem 1792 Yaş Antlaşması ile başlayıp 1922 de Osmanlı
Devleti'nin yıkılışına kadar devam eden dönemdir. Osmanlı Devleti Avrupalı
devletlerin kendi aralarındaki çıkar çatışmalarından yararlanıp denge
politikası izleyerek varlığını korumaya çalışmıştır.Bu dönem 1792 Yaş
Antlaşması ile başlayıp 1922 de Osmanlı Devleti'nin yıkılışına kadar devam eden
dönemdir. Osmanlı Devleti Avrupalı devletlerin kendi aralarındaki çıkar
çatışmalarından yararlanıp denge politikası izleyerek varlığını korumaya
çalışmıştır. Bu dönem 1792 Yaş Antlaşması ile başlayıp 1922 de Osmanlı Devleti'nin
yıkılışına kadar devam eden dönemdir. Osmanlı Devleti Avrupalı devletlerin
kendi aralarındaki çıkar çatışmalarından yararlanıp denge politikası izleyerek
varlığını korumaya çalışmıştır.
Osmanlı Avrupa'da çıkan
isyanlar
uzun süren Rus
savaşları ile iyice yıpranmış ve devlet yönetiminde ıslahata yönelik çalışmalar
yapılmış ise de pek başarılı olunamamıştır. uzun süren Rus savaşları ile iyice
yıpranmış ve devlet yönetiminde ıslahata yönelik çalışmalar yapılmış ise de pek
başarılı olunamamıştır. uzun süren Rus savaşları ile iyice yıpranmış ve devlet
yönetiminde ıslahata yönelik çalışmalar yapılmış ise de pek başarılı
olunamamıştır. uzun süren Rus savaşları ile iyice yıpranmış ve devlet
yönetiminde ıslahata yönelik çalışmalar yapılmış ise de pek başarılı
olunamamıştır. uzun süren Rus savaşları ile iyice yıpranmış ve devlet
yönetiminde ıslahata yönelik çalışmalar yapılmış ise de pek başarılı
olunamamıştır. uzun süren Rus savaşları ile iyice yıpranmış ve devlet
yönetiminde ıslahata yönelik çalışmalar yapılmış ise de pek başarılı
olunamamıştır.
Osmanlı Devletinin Sonu
uzun süren Rus savaşları ile iyice yıpranmış ve devlet
yönetiminde ıslahata yönelik çalışmalar yapılmış ise de pek başarılı
olunamamıştır. uzun süren Rus savaşları ile iyice yıpranmış ve devlet
yönetiminde ıslahata yönelik çalışmalar yapılmış ise de pek başarılı
olunamamıştır. uzun süren Rus savaşları ile iyice yıpranmış ve devlet
yönetiminde ıslahata yönelik çalışmalar yapılmış ise de pek başarılı
olunamamıştır. uzun süren Rus savaşları ile iyice yıpranmış ve devlet
yönetiminde ıslahata yönelik çalışmalar yapılmış ise de pek başarılı
olunamamıştır. uzun süren Rus savaşları ile iyice yıpranmış ve devlet
yönetiminde ıslahata yönelik çalışmalar yapılmış ise de pek başarılı
olunamamıştır. uzun süren Rus savaşları ile iyice yıpranmış ve devlet
yönetiminde ıslahata yönelik çalışmalar yapılmış ise de pek başarılı
olunamamıştır.
No comments:
Post a Comment