Sözlükte belli bilgi, beceri ve
anlayışlar edinme; yeti ve yeteneklerini geliştirme olarak tanımlanan öğrenme
kavramını eğitim bilimlerindeki genel kabul görüşü ile yaşantı ürünü, kalıcı
izli davranış değişikliği meydana getirme süreci olarak tanımlayabiliriz.
ÖĞRENME TİPLERİ NEDİR?
Öğrenme tipleri, her öğrencinin
yeni ve zor bir bilgiyi öğrenirken kendine özgü ve farklı bir şekilde
kullandığı yollardır. Bireyler sahip oldukları kişilik özelliklerine uyan
öğrenme tiplerini tercih ederler. Dolayısıyla öğrenme tipleri kişilik
özelliklerinden de etkilenir. Tiplerden birinin diğerine göre üstünlüğü yoktur,
herkesin kendine özgü ve değerli bir öğrenme stili vardır.
1. ÇEVRESEL FAKTÖRLER: Ses, Işık,
Isı/Sıcaklık, Oturma Düzeni
Stresle ilişkili faktörlerdir.
Aynı zamanda biyolojik bir durumdur ve kolaylıkla değişmez. Bir kişi çalışırken
ya da konsantre olurken çevresindeki değişkenlerden etkilenir ve uygun çalışma
koşulları olmadığı zaman stres de beraberinde gelir. Stres, yapılan çalışmanın
kalitesini düşüren ve verimliliğini azaltan en önemli sebeptir. Çoğu kişi bu
değişkenlerin, verimliliği azaltan etkisinin ve derecesinin farkında değildir.
ü
Biyolojik olarak öğrencilerin bir çalışma
yaparken bulundukları ortamdaki ışığın loş ya da parlak olması, çalışma
verimini etkiler.
ü
Öğrenciler, odaklanmaları gereken bir çalışma
yaparken ya masa ve sandalyede dik bir şekilde oturmayı ya da rahat bir
koltukta oturarak veya uzanarak çalışmayı tercih ederler.
ü
Bazı öğrenciler serin, bazıları da sıcak bir
çalışma ortamını tercih ederler. Özellikle zor bir konuyu öğrenirken öğrencinin
tercihine uygun ısı, öğrencinin konsantrasyon süresini uzatır ve stresini
azaltır.
ü
Bazı öğrenciler çalışırken sese ihtiyaç duyar
(müzik vb.) ya da ses onların verimli bir şekilde çalışmasını engellemez. Bazı
öğrencilerin ise konsantre olabilmeleri için ilk şart, sessizliktir.
Öneriler
ü
Öğrencinin ev ortamındaki çalışma düzeni,
tercihlerine göre düzenlenmeli ve tercihlerine müdahale edilmemelidir. Eğer
tercihleri, öğrenmesini engelliyor ise bu konuda destek olunmalıdır.
2. DUYGUSAL FAKTÖRLER: Motivasyon,
Sorumluluk/ Uyma, Azim, Yapılandırma
Bireyin öğrenmeye karşı eğilimini
ve tutumunu içeren faktörlerdir. Bu eğilimler, kişinin zor görevleri başarmada
geliştirdiği stratejilerin bir bütünüdür. Kişinin öğrenme verimini büyük ölçüde
etkileyen duygusal faktörler, zaman içinde deneyimlere ve sosyal ortama göre
değişebilir ve geliştirilebilir.
ü
Anne-baba ya da öğretmen tarafından
çalışmalarını yapması konusunda motive edilmeye ya da başka bir deyişle dış
motivasyona ihtiyaç duyan öğrenciler olduğu gibi, buna ihtiyaç duymayan ve
kendi kendini motive edebilen öğrenciler de vardır.
ü
Bazı öğrenciler, alınan kararları ya da
kuralları olduğu gibi kabul ederken bazıları sorgulamayı tercih eder.
ü
Bazı öğrenciler bir çalışmayı bitirdikten sonra
diğerine geçerken bazı öğrenciler birçok işi aynı anda yapma eğilimindedir.
ü
Yapacakları işler için ayrıntılı yönergelere
ihtiyaç duyan öğrencilerin yanı sıra,
kendi kendilerine yollarını bulan ve rehberlik edilmeye ihtiyaç duymayan
öğrenciler de vardır.
Öneriler
ü
Duygusal faktörler tutumlarla ilgili olduğundan
gelişebilir ve değiştirilebilir. Geliştirilmesi gereken yanlar çok iyi analiz
edilmeli, olumlu davranışları yerleştirmeye yönelik müdahalelerde bulunulmalıdır.
3. SOSYOLOJİK FAKTÖRLER: Yalnız, İkili/Çiftli, Grup, Takım, Otorite,
Çeşitlilik
Motivasyonu etkileyen
faktörlerdir. Aynı zamanda psikolojik bir durumdur, değişebilir ve
öğretilebilir. Bir kişi çalışırken ya da konsantre olurken sosyal değişkenlerden
etkilenir ve ortamın koşulları uygun olmadığında motivasyonu düşebilir.
Motivasyon düşüklüğü, yapılan çalışmanın kalitesini ve verimliliğini azaltan en
önemli sebeptir.
ü
Kimi öğrenci yalnız ya da eşli bir şekilde
çalışmayı tercih eder.
ü
Bazı öğrenciler küçük gruplar halinde çalışmayı
tercih eder. Bu, onların yaptıkları çalışmaya daha iyi konsantre olmalarını
sağlar.
ü
Bazı öğrenciler, takım çalışmasında daha verimli
olurken çalışmalarını bir yetişkin eşliğinde (anne-baba ya da öğretmen
olabilir) yapmayı tercih eden öğrenciler de vardır.
ü
Bazı öğrenciler çeşitlilikten hoşlanır.
Çalışmalarını yaparken değişik tarz ve yöntemler kullanırlar. Bazı öğrenciler
ise değişiklikten hoşlanmaz, bildiği/ alıştığı yöntemleri kullanır.
ü
•Sosyolojik ihtiyaçlar, diğer alt faktörlerle de
yakından ilişkilidir. Örneğin, yalnız ders çalışmayı tercih eden bir çocuk,
büyük bir ihtimalle sessiz bir ortamda çalışmayı da tercih edecektir.
Öneriler
ü
Bu türden sosyal ihtiyaçlar her ne kadar yapılan
çalışmanın kalitesini artırsa da diğer alanlarda da öğrenci kendisini
geliştirmeli ve esnek olmalıdır. Örneğin yalnız çalışmayı tercih eden bir
öğrenci, bir arkadaş grubu ya da bir öğretmenle çalışma becerisini de
geliştirmelidir.
4. FİZYOLOJİK FAKTÖRLER: Algısal Tercihler ( Görsel, İşitsel, Dokunsal ve
Kinestetik), Yeme-İçme, Zaman, Hareketlilik
Odaklanmayı ve öğrenmeyi
etkileyen biyolojik tercihlerdir. Algısal tercihler (görsel, işitsel, dokunsal
ve kinestetik) kişinin öğrenme ve bilgiyi çağırmadaki algısal yatkınlığı ile
ilgilidir. Kişinin öğrenirken birden fazla algısal tercihi olabilir; ama yine
de bunlardan bir tanesi baskındır ve güçlü algısal tercih üzerinden alınan
bilgiler, daha kolay hatırlanır. Algısal tercihlere göre öğretim stratejileri
geliştirmek iyi sınıf yönetimi için çok önemlidir.
Çalışma sırasında kişinin
yeme-içme ihtiyacı duyup duymamasını, günün farklı saatlerinde daha verimli
çalışmasını ve yaptığı çalışmalara konsantre olabilmek için hareketliliğe
ihtiyaç duyup duymamasını fizyolojik faktörlerle ilgili biyolojik tercihleri
belirler. Fizyolojik faktörlerin her zaman değişmesi mümkün olmasa bile kişinin
tercihlerinin farkında olması ve mümkün olduğunca kendine uygun yöntemleri
seçmesi öğrenmesine yardımcı olacaktır.
ü
Bazı öğrenciler algısal olarak görsel
materyallere karşı daha duyarlıdır ve en iyi bu yolla öğrenir.
ü
Bazı öğrenciler gördüklerinden çok işittiklerini
kolay öğrenir. En iyi, duyduklarını ve dinlediklerini hatırlar.
ü
Bazı öğrenciler dokunarak, hissederek ya da
bütün vücudunu kullanarak öğrenir; yaparak ve yaşayarak öğrendiklerini
hatırlar.
ü
Özellikle ders çalışırken ya da konsantrasyon
gerektiren bir çalışma yaparken bir şeyler içmeye ve atıştırmaya ihtiyaç duyan
öğrenciler vardır; çünkü bu onların fizyolojik ihtiyacıdır. Bazı öğrenciler ise
böyle bir ihtiyaç duymaz.
ü
Günün hangi bölümünde çalışma yapıldığı da
öğrenmeyi etkiler. Kimi öğrenciler sabahları daha iyi öğrenirken kimileri
öğleye doğru, öğleden sonra ya da akşam saatlerinde daha iyi öğrendiklerini
belirtirler. Bu, biyolojik bir durumdur.
ü
Bir kişinin çalışırken bulunduğu ortamda hareket
etmeksizin çalışması ya da konsantre olabilmek için hareket etmesi de
fizyolojik bir durumdur. Hareketlilik biyolojik bir ihtiyaçtır.
Öneriler
ü
Algısal tercihler, her öğrenci için geçerlidir;
fakat baskınlıkları değişir. Birden çok algısal tercih ile öğrencilerin öğrenme
becerisi geliştirilmelidir.
ü
Fizyolojik faktörler kolaylıkla değişmez,
biyolojik bir durumdur; fakat öğrenmenin kalitesini artırmak açısından
öğrencinin diğer alanlarda da odaklanma becerilerini geliştirmesi gerekir.
Örneğin, akşam saatlerinde çalışmayı tercih eden bir çocuk, diğer zamanlarda da
çalışabilme becerisini geliştirmelidir.
ü
Hareket etmeye ihtiyaç duyan bir çocuk, bu
hareketlerinin diğer arkadaşlarını rahatsız edici boyutta olmamasına dikkat
etmelidir.
5. PSİKOLOJİK FAKTÖRLER: Bilgiyi İşleme (Global, Analitik)
Düşünme Stili (Yansıtan, Tepkisel)
Öğrenmede rol oynayan çok önemli
faktörlerdir; çünkü öğretim teknikleriyle doğrudan ilgilidir. Bilgiyi işleme
sürecindeki tercihler, yaşla birlikte değişebilir ve düşünme stili zaman içinde
geliştirilebilir.
ü
Globaller büyük resme bakarlar, analitikler ise
detaylara önem verirler. Analitikler bilgiyi sıralı bir şekilde öğrenmeyi
tercih ederken globaller o bilgiyi neden öğrendiklerini sorgularlar. Yapılan
araştırmalarda ilköğretim öğrencilerinin yaklaşık %85’inin global olduğu
saptanmıştır. Bu nedenle global öğrenen öğrenciler için derslere başlama ve
ders işleme tekniklerinin farklılaştırılması gerekmektedir.
ü
Bazı öğrenciler bir şeyi öğrenirken konu
hakkında uzun ve detaylı düşünüp daha sonra harekete geçer, bazıları da
detaylara önem vermeden hemen sonuç odaklı olarak çalışır ve tepki verir.
Örneğin, kimi öğrenciler öğretmen sınıfta soru sorduğunda vereceği cevabı
düşünmeden parmak kaldırırken kimi öğrenciler de vereceği cevap üzerinde iyice
düşünüp tasarlayarak harekete geçerler.
Öneriler
ü
Öğrencilerin okul ve ev yaşantıları
düşünüldüğünde yukarıda belirtilen durumlar için esnek bir tavır sergilemeleri
ve her alanda kendilerini geliştirmeleri beklenir. Diğer faktörlerden farklı
olarak psikolojik faktörler, öğrenme yaşantısını doğrudan etkilediğinden
öğrencinin her iki durumu da kullanabilecek esneklikte olması çok önemlidir.