İletişim

İletişim
Showing posts with label KPSS. Show all posts
Showing posts with label KPSS. Show all posts

Tuesday, 12 November 2013

KPSS 2013 Konu Dağılımı




KPSS Rehberlik Çıkmış Sorular


















Cevap Anahtarı : 103 C 104 D 105 B 106 B 107 D 108 E 109 A 110 D 111 A 112 B 113 C 114 D 115 E 116 E 117 C 118 A 119 C 120 C

Kişilik Gelişimi S.Freud E.Erikson


Kişilik Gelişimi

S.Freud

E.Erikson

Kişilik


• Bireyi diğer bireylerden ayırt eden, tutarlı olarak
sergilenen, bireye özgü özellikler bütünüdür.

• Kişilik gelişimi, bireyin sosyal ve fiziksel çevresi
içinde tutarlı olarak gösterdiği kişilik
özelliklerinin oluşumudur.

Kişilik Gelişimi

• Kişilik gelişiminde, doğuştan gelen; genlerle, ana
babalardan çocuklara geçen özelliklerle, çevresel
etmenler etkili olmaktadır.

Freud’un Kişiliğin Yapısı, Örgütlenmesi ve

Gelişimine İlişkin Kurumsal Yaklaşımları


• Topografik Kişilik Kuramı

• Yapısal Kişilik Kuramı

• Psikoseksüel Gelişim Kuramı

Topografik Gelişim Kuramı


• Bu kuram bireyin bilişsel etkinlikleriyle ilişkili
olup, insan davranışlarının bilinçten öte, bilinç
altı ile ilişkili olduğunu vurgular.

• Freud, bireyin çeşitli bilişsel etkinliklerinin
bilince uzaklıklarını saptamayı amaçlamış ve
bilişsel içeriklerin belirli biliş bölgelerinde
bulunduğunu söylemiştir.

Topografik Kişilik Kuramı


• Bilinç: Bireyin herhangi bir anda farkında
olduğu yaşantılarının bulunduğu bölgedir.

• Bilinç Öncesi: Bireyin ancak dikkatini zorlayarak
hatırlayabildiği yaşantılarının bulunduğu
bölgedir.

• Bilinç Dışı: Bireyin farkında olmadığı, dikkatini
zorlasa bile bilince çıkaramadığı,
hatırlayamadığı olayların barındığı bölgedir.

Yapısal Kişilik Kuramı


• Freud Topografik kuramın bazı hastalarında
yeterli olmadığından hareketle yeni bir kişilik
modeli daha geliştirmiştir.

• Bu modele göre kişilik, id ,ego, süperegodan
oluşmaktadır.

• Kişiliğin bu üç sistemi sürekli olarak birbiriyle
etkileşerek bireyin davranışlarını
yönlendirmektedir.

Yapısal Kişilik Kuramı


• İd: Kişiliğin ilkel yönünü oluşturmaktadır.
Daima haz ilkesine göre hareket etmektedir.
Gerçek dışı ve mantık dışı istek ve arzularla,
bireyin içsel dürtülerinin her ne pahasına olursa
olsun derhal doyurulması doğrultusunda bir
işlevde bulunmaktadır.

• Freud’a göre yaşamın ilk günlerinde büsbütün
id’den oluşan ilkel yapı ayrımlaşarak ego ve
süperego’yu oluşturmaktadır.Yapısal Kişilik Kuramı

• Ego: Kişilik yapısının gerçeklik ilkesine göre
hareket eden ve kısmen de olsa bilinçli olan
bölümüdür.

• Kişiliğin idare meclisi gibi davranır.

• Ego, gerçekliğin sınırlarının zorlanmadan
bireyin içsel dürtülerinden kaynaklanan
ihtiyaçlarının uygun bir şekilde nasıl
karşılanacağını tayin etmektedir.

• Bireyin başını belaya sokmayacak çözüm
önerileri arar.

Erikson’un Psikososyal Gelişim Kuramı


3. Evre: Girişkenliğe Karşı Suçluluk Duyma (Üç
yaşından altı yaşına kadar olan dönem)

4. Evre: Başarıya Karşı Aşağılık Duygusu (Altı
yaşından on iki yaşına kadar sürer)

5. Evre: Kimlik Kazanmaya Karşı Rol Karmaşası
(On iki-On sekiz yaşları kapsar)

Erikson’un Psikososyal Gelişim Kuramı


6. Evre: Dostluk Kazanmaya Karşı Yalnız Kalma
(On sekiz-yirmi altı yaşları kapsar)

7. Evre: Üretkenliğe Karşı Duraklama (Orta
yetişkinlik yıllarını kapsar)

8. Evre: Benlik Bütünlüğüne Karşı Umutsuzluk
(İleri yetişkinlikteki yaşları kapsar)


Supper'in Benlik Kuramı


Ginzberg ve Arkadaşlarının Gelişim Kuramı


Ginzberg ve Arkadaşlarının Gelişim Kuramı



Mesleki karar verme süreci,

  • "Hayal dönemi",
  • "Geçici seçimler dönemi"
  • "Gerçekçi dönem" 

olmak üzere birbirinden ayrı üç evreye ayrılır.

Hayal dönemi 6-11 yaşlarını kapsar. 

   Bu dönemde çocuk genellikle çevresindeki kimselere karşı geliştirdiği özdeşime göre bazı meslek tercihlerini ifade eder. 
Geçici seçim dönemi, ergenlik dönemine rastlar. Bu dönem şu alt dönemlere ayrılır: 
    (1)  Seçimlerin ilgilere 

dayandığı "ilgi" dönemi, 
    (2)  Yeteneklerin dikkate alındığı "Yetenek" dönemi, 
    (3)  Bireyin toplumda bir yer edinmeyi düşündüğü "Değer" dönemi ve 
    (4) Bireyin bir iş veya ileri eğitimi düşünmeye başladığı "Geçiş" dönemi.
Gerçekçi dönem ise şu alt basamaklara ayrılmaktadır:
    Araştırma: Bireyin meslek seçimi sorunu üzerinde düşünmeye ve bunu çözmek için gereksinme duyduğu yaşantıları kazanmaya başladığı dönem.
    Billurlaşma: Bireyin kendini verebileceği mesleği seçmesini etkileyen çok çeşitli faktörleri değerlendirdiği dönem.
    Belirleme: Seçeneklerin belli meslek amaçlarına göre değerlendirildiği dönem.
      

       Bu kuramda meslek seçimi ergenlik dönemi boyunca en az on yıl süren bir gelişim sürecinin ürünü olarak görülmekte ve varılacak kararın, bireyin o ana kadar geçirdiği yaşantıların ürünü olacağı, fakat aynı zamanda gelecekteki yaşam ve kararlan da etkileyeceği, dolayısı ile geri dönülmez olduğu ileri sürülmektedir.

ANNA ROE’ NUN İHTİYAÇLAR KURAMI


ANNA ROE’ NUN İHTİYAÇLAR KURAMI 

Roe meslek hayatına psikolog olarak başlamış daha sonra Maslow’ dan etkilenerek kendine özgü bir kuram oluşturmuştur. Roe’ nun ihtiyaçlar kuramı 2 düzeydedir: 

1.Düzey : Pek orijinal bir tarafı yoktur, herkesin bahsettiği genetik yapıdan bahseder. Bireyin genetik yapısı meslek seçiminde etkilidir. 

2.Düzey : Bireyin geçirdiği yaşantılar özellikle çocukluk yaşantıları anne- baba tutumları ile belirlenir. İhtiyaçların şiddeti, çeşidi genetik faktörler kadar meslek seçiminde etkilidir. Bireyin genetik yapısı çocukluk yaşantılarına bağlı olarak ortaya çıkar.genetik yapı ihtiyaçlarla birlikte meslek seçimini etkiler.Roe bazı anne- baba tutumları üzerinde de durmuş ve bu tutumların meslek seçimindeki etkilerine değinmiştir:
Aşırı Koruyucu Anne- Baba Tutumu : Bu tür anne- babalar çocuğun fiziksel ihtiyaçlarını karşılarlar ancak, aşırı istekte bulunan ve koruyucu tutumlarıyla çocuğun özgüvenini düşürürler. Bu durumda çocuk aza kanaat eder ve yüksek ihtiyaç düzeyine ulaşmak için çaba harcamaz, güdüleri azdır.
Reddeden Anne- Baba Tutumu : Çocukta sevgi yoksunluğu vardır. Çocuğun ihtiyaçları dengesizce karşılanır. Çocuk kasıtlı ya da kasıtsız reddedilebilir. En riskli gruptur.
Demokratik Anne- Baba Tutumu : Çocuğunu seven ve gelişimine katkıda bulunan anne- baba tutumudur. Çocuğun ihtiyaçları düzenli ve dengeli olarak karşılanır. Çocuğun hayatına egemen bir güdü yoktur.
Roe ihtiyaçlar hakkında bazı sayıltılarda bulunmuştur : Rutin İhtiyaçlar : Sürekli ve aynı tarzda doyurulan ihtiyaçlardır. Bilinçsiz güdüleyici haline gelmezler. Örneğin çocuğun güvenlik ihtiyacı (para, maddi ihtiyaçlar) tam olarak karşılanmazsa bu kişi meslek seçiminde temel güdü olarak birinci derecede paraya yönelecektir
Alt Düzeydeki İhtiyaçlar : Nadiren doyurulduğunda bu ihtiyaçlar bilinçsiz güdüleyici haline dönüşür ve üst düzeydeki ihtiyaçların ortaya çıkmasını engeller. Yüksek düzeydeki ihtiyaçlar (kendini gerçekleştirme) doyurulduğunda tamamen ortadan kalktığı halde, alt düzeydeki ihtiyaçlar arada bir doyurulduğunda başat güdü haline gelir. Örneğin ailenin maddi durumu oldukça değişken, bazen iyi bazen de kötü olsun. Bu durumda çocuğun eline ne zaman para geçeceği belli değil. Çocuk temel eksikliğini çektiği şeye yönelecektir, seçeceği mesleklere para önemli bir etken olacaktır.
Uzun Yoksunluk Döneminden Sonra Doyurulan İhtiyaçlar : Bu tür ihtiyaçlar bilinçsiz güdü haline dönüşür ve bilinçaltını etkiler.

Roe bu sayıltıları anne- baba tutumları ile ilişkilendirmiştir.

HOLLAND’IN MESLEKİ TİPOLOJİSİ
Meslek seçimi, kişiliğin bir ürünüdür. Holland ilk kez, bireylerin kendileri hakkındaki görüşlerini ve iş dünyalarını meslek adları ile yansıttıklarını belirtmiştir. Kişi benliğine uyan meslekleri seçer. İlk çalışmalarında projektif testlere yer vermiştir (yoruma açık, T.A.T., Roaschach vb.). Projektif testler kişiliğin dinamizmini ortaya çıkarır. Holland’ a göre kişilik yapıları 6’ ya ayrılır ve bu tip kişiliklere uygun da 6 meslek ortamı vardır. Meslek seçiminin mükemmelliği, kişinin hangi kişilik tipine girdiğini bilmesi (özlük bilgisi) ve o kişilik tipine uygun mesleki çevrelerin ne olduğunu bilmesiyle orantılıdır.
Holland’ a göre kişilik tipleri :

Realistik Tip : Gerçekçi tip. Genellikle kas, beden gücüne dayalı uğraşıları tercih eden, motor koordinasyonu güçlü, hünerli, erkeksi, açık havadaki işleri tercih eden, kaba- saba, saldırgan, sözel becerileri eksik, soyut problemlerden kaçan kişilerdir. Düşünmekten ok icracıdırlar. Kamyon şöförü, çiftçi, mühendis vb.

Entelektüel Tip : Aydın tip. Bu kişiler icradan çok düşünmeyi tercih ederler. Tıpkı realistik tip gibi hoş sohbet değillerdir (realistik tiplerde bu beceri yok ama aydın tipte var). Kendi tercihleri sonucu sözel becerileri kullanmazlar. Soyut düşünmekten hoşlanırlar. Çoğul insan ilişkilerinden kaçınırlar. Ne yönetmek ne de yönetilmek isterler. İnce, zarif, nezaketli, radikal, erkeksi, kendi kendine yeterli, orjinalite boyutu yüksek kişilerdir. Bilim adamları vb.

Sosyal Tip :Eğiti ve tedavi edici ortamlarda çalışan kişilerde olması gereken özelliklere sahip kişilerdir. Önceki iki tipten ayırıcı yanı, sözel becerilerini ahenkle kullanması ve insan ilişkilerinde aktif olmasıdır. Kişilik yapısı olarak sosyal, neşeli, maceraperest, muhafazakar, feminen, liderlik özelliği yüksek, pratik zekalı, bağımlı, sorunludurlar. Öğretmenler, psikologlar, tıp doktorları, hemşireler, sosyal hizmetlerde çalışan kişiler vb.
Geleneksel Tip : Geleneklere, kurallara sımsıkı bağlıdırlar. Kuvvetli bir benlik kontrolleri vardır. Bu tipler aydın tiplerden kesin hatlarla ayrılmışlardır. Emir alma ve emir vermede rahatsızlık duymazlar. Bireysel ihtiyaçlara saygılıdırlar. Kudret ve statüye çok bağlıdırlar. Kişilik yapısı olarak resmi, erkeksi, muhafazakar, gerektiği zaman eğlenceye dönük, pratik zekalı tiplerdir. Asker, bankacı, muhasebeci, resmi dairelerde çalışanlar vb.
Girişimci Tip : İkna edici,konuşma yetenekleri ve kendini ifade etme gücü en yüksek tiptir. Sosyal tip başkaları adına bu tip ise kendi adına bir şeyler yapar. Sosyal, başat, maceraperest, bağımsız, dışa dönük, saldırgan, pratik zekalıdırlar. Pazarlamacı, politikacı, halkla ilişkiler uzmanı vb.

Artistik Tip : Bu kişiler çevresindeki insanları, eserleri kullanarak kendilerini dolaylı yollardan ifade ederler. Geleneksel tipin tam zıddıdır. Kurallardan hoşlanmazlar. Ego kontrolleri yoktur. Olgunlaşmamış daha bebeksi, efemine, paranoid, içe dönük, bağımsızlığı çok yüksek tiplerdir.

Rehberlik Modelleri


Rehberlik Modelleri

kpss rehberlik modelleriRehberlik modelleri kpss eğitim bilimleri rehberlik dersinin temelini oluşturan yaklaşımları kapsamaktadır. Rehberlik modelleri Parsons modeli, eğitimle kaynaştırılmış model, klinik yaklaşım, karar verme süreci modeli, Kapsamlı PDR programları ve Okul PDR Hizmetleri modeli olarak 6 başlıkta incelenmektedir.

Rehberlik Modelleri

Kpss eğitim bilimleri rehberlik modelleri içinde ilk işleyeceğimiz konu olan Parsons modeline başlayalım.
Parsons Modeli (Mesleki Yardım Süreci)
Rehberlik hizmetinin işlevi meslek seçiminde yardım etmek olarak görünür. Bireyin ve mesleğin özellikleri araştırılır ve bireyin kendine uygun mesleğe yönelmesi sağlanır.
Frank Parsons tarafından geliştirilen bu model 3 aşamada gerçekleşmektedir.
  1. Bireyin tanınması.
  2. İşlerin gerektirdiği niteliklerin ve sağladığı olanakların incelenmesi.
  3. Bu iki sonuçtan elde edilen bilgilerin karşılaştırılıp eşleştirilmesi şeklindedir.
Eğitimle Kaynaştırılmış Model (Brewer)
Eğitimin ve rehberliğin amacı aynıdır. Eğitim gibi rehberlik hizmetleri de sınıf içinde verilebilir. Bu model sınıf ortamında psikoloji ve uyum kurslarının rehberliğin temelini oluşturduğunu savunur.
Kpss sorularında bu model için anahtar kelime ”rehberlik dersinin verilmesi”dir.
Klinik Yaklaşım (Williamson)
Bu modelde birey tüm yönleriyle araştırılır ve sağlıklı kararlar verebilmesine yardım edilir. Tanınması gereken en önemli özellik kişilik özellikleridir.
Rehberlikte klinik yaklaşım, bireysel ayrılıkların anlaşılması ve bireysel ihtiyaçların karşılanması amaçlarına yöneliktir.
Karar Verme Süreci Modeli (Katz, Tiedeman, Jones)
Bu model iş ve meslekle ilgili kararlar verme sürecinde yardım etme işidir. Bireyin sahip olduğu özellikler mesleki seçimde doğrudan etkilidir. Ayrıca bu model bireyin eğitsel ve mesleki seçenekler arasından yapacağı kara verme sürecine profesyonel bir müdahaledir.
Kapsamlı PDR Programları
Kapsamlı PDR programları öğrencilerin gerek okulda gerekse okul dışında ihtiyaç duydukları yaşantı ve becerileri tanımlama çabası olup, iyileştirici, kriz yönelimli, önleyici ve gelişimsel danışma ve rehberlik yaklaşımlarının bütünleştirilmesi anlayışına dayalı hizmetlerin tümünü ifade etmektedir.
  • Kapsamlı PDR programları tüm öğrencilerin yararlanması amacıyla oluşturulmuştur ve gelişimsel rehberlik modeline dayanır.
  • Programlar 12. sınıfın sonuna kadar tüm öğrenciler için hazırlanır. Yeterlilikler ve öğrenci kazanımları mesleki, eğitsel ve kişisel-sosyal gelişim alanlarında sınıf düzeyine göre belirlenir.
  • Bu kazanımlardan rehberlik saatlerinde grup etkinlikleri vs yollarla gerçekleştirilmesinden sınıf rehber öğretmenleri sorumludur.
  • Yapılandırmacı yaklaşımdan yararlanılır.
  • Bu program diğer öğretim programlarıyla birlikle yürütülür. Yani bağımsız değildir.
  • Programın hazırlanmasından önce öğrencilerin ihtiyaçları göz önünde bulundurulur.
  • Ardışık ve esnek bir yapıya sahiptir.
Okul PDR Hizmetleri Modeli
Bu model, yeni sınıf rehberlik programları ile birlikte çerçeve programlarda yeni bir düzenleme yapılmış olan ve kapsamlı rehberlik programlarını temel alan bir modeldir. 4 tane temel süreci vardır.
1) Grup Rehberliği Müfredatı
  • Grup etkinlikleri her sınıf düzeyinde belirlenen yeterlilikleri, yani içeriği kazandırmaya yönelik hazırlanır.
  • Rehberlik müfredatı anaokulundan ortaöğretimin son sınıfına kadar ardışık, gelişimsel ve düzenli bir şekilde yapılandırılmış grup etkinliklerini kapsar.
  • MEB tarafından yayınlanan etkinlikler kitabı göz önünde bulundurulur.
  • Sınıf etkinliklerinin yürütülmesinden sınıf rehber öğretmeni sorumludur.
2) Bireysel Planlama
  • Öğrencilerin eğitsel ve mesleki geleceklerini iyi bir biçimde planlamalarına olanak sağlamak, kendi gelişimlerini anlamak, kendi ilgi ve becerilerini değerlendirebilmelerini sağlamak öncelikli amaçtır.
  • Bireysel planlama, kendini tanıma, bireysel plan yapma, bilgi verme, yerleştirme ve izleme stratejileri uygulanarak gerçekleştirilir.
  • Aile ve diğer okul personelinin katılımını gerektirir.
3) Müdahale Hizmetleri
  • Öğrencilerin problemleri ve acil ihtiyaçlarıyla ilgilenir.
  • Problemin niteliğine bağlı olarak, bireysel ya da grupla psikolojik danışma oturumları, konsültasyon, akran desteği gibi programlarla sorunlara müdahale edilebilir.
Akran baskısı, çatışma çözümü, ailevi sorunlar, kimlik kazanma sorunu, sınav kaygısı, okuldan kaçma , okuldan ayrılma, okul başarısızlığı, düşük motivasyon gibi konular müdahale hizmetleri kapsamına girmektedir.
4) Sistem Desteği
Rehberlik programının etkili bir şekilde uygulanabilmesi için gerçekleştirilecek program ve personeli destekleme çalışmalarını içermektedir.
Kpss eğitim bilimleri rehberlik dersine ait Rehberlik Modelleri konusu tamamlanmıştır. Bir sonraki kpss rehberlik konusu Rehberlik Türleri içindeki Kurumlara Göre Rehberlik olacaktır.